Figüratif anlatımın güçlü isimlerinden ressam Sinem Kurt, yeni kişisel sergisi Boyutlar Arası Yolculuk “Toprak Ana-Kara” ile Fişekhane’de sanatseverlerle buluştu. Küratörlüğünü Özcan Kandemir, koordinatörlüğünü ise Ebru Eryücel’in üstlendiği sergi, sanatçının son dönem yağlı boya çalışmalarından oluşan kapsamlı bir seçkiyi içeriyor. Kurt, bu serginin dört ana unsurdan oluşacak bir seriler bütününün ikinci halkası olduğunu vurguluyor: “İlk sergim ‘hava’ temalıydı. ‘Toprak Ana-Kara’ ise ikinci konsept. Aynı zamanda Ankara’da yaşıyorum ve bu sergiyi Ankara’ya ithaf ettim.” Zamanın hızla akıp geçtiğini, mekan ve belleğin bulanıklaştığını ifade eden sanatçı, eserlerinde bu dağınıklığı renklerle yeniden bütünleştirmeyi hedefliyor. Fantastik kurgu ve düş gücünden beslenen eserler, geleneksel figürleri postmodern, hatta fütüristik bir evrende yeniden konumlandırıyor. Saray bahçelerinden çıkıp sisli bir geleceğe yürüyen kadınlar, kalabalıklar arasında unutulmuş yalnızlık silüetleri, peynir satan kızlar... Her figür, geçmişin tanıdık izlerini taşısa da geleceğin bilinmez atmosferinde yeniden hayat buluyor. Kurt’un tuvallerinde parlak kırmızılar, puslu morlar ve altın sarısı gün batımları yalnızca estetik değil, aynı zamanda içsel duygu durumlarını betimleyen bir harita niteliği taşıyor. Sanatçının sözleriyle: “Boyayı zemine attığımda hayal gücüm devreye giriyor. Bu resimler bir yere bakılarak değil, tamamen iç dünyamdan ve sezgisel bir akışla ortaya çıkıyor.” Tarihle Fantastik Kurgunun Buluştuğu eserler Sergide yalnızca resimler değil, onlara eşlik eden kısa metin ve şiirler de yer alıyor. “Spring Has Come the Rose Has Bloomed”, “Meksika’dan Gelen Elçi” ve “Peynircı Kız” gibi anlatılar, her bir esere çok katmanlı bir okuma alanı açıyor. Resimler ve metinler birlikte bir anlatı evreni kurarken, sergi klasik bir resim deneyiminin ötesine geçiyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR